Leblerin tek lâ’l ü lâfzın tek dürr-i şehvâr yok
Lâ’l ü gevher çok lebin tek lâ’l-i gevher-bâr yok

Senden etmen dâd cevrin var lütfun yok deyip
Mest-i zevk-i şevkınım birdir yanımda var yok

Kime izhâr eyleyem bilmen bu pinhan derdi kim
Var yüz bin derd-i pinhan kudret-i izhâr yok

Devr ser-mest-i şarâb-i gaflet etmiş âlemi
Bunca ser-mestin temâşâsına bir hüş-yâr yok

Halkı medhûş eylemiş hâb-i şeb-i tûl-i emel
Subh tahkîki âlâmâtına bir bîdâr yok

Sûreti zîbâ sanemler yok dimen büt-hânede
Var çok ammâ bir sana benzer büt-i hun-hâr yok

Ey Fuzûlî sehldir her gam ki gam-hârı ola
Gam budur kim bende bin gam var bir gam-hâr yok

(Fâîlâtün Fâîlâtün Fâîlâtün Fâîlün)



Dudakların gibi kıpkırmızı, sözün gibi parlak, büyük ve değerli inci yok. Lâ'l ve gevher çok, fakat dudağın gibi inci yağdıran yakut yok.

Çevrin var, lûtfun yok deyip senden şikâyet etmem. Aşk ateşinin zevki içinde sarhoşum. Var, yok bence birdir.

Bu gizli derdi kime açıklayayım bilmem. Yüz bin gizli dert var ama, onu açıklamaya kudret yok.

Dert, âlemi gaflet şarabından sarhoş etmiş. Bu kadar sarhoşu seyredecek bir ayık adam yok.

Uzun vadeli planlar, emeller, arzular yani çok şeyler isteme gecesinin uykusu insanları kendinden geçirmiş. Sabahın alâmetlerini görüp anlayacak bir uyanık insan yok.

Şekli, yüzü güzel güzel olan putlar bu puthanede yoktur demem. Çok var ama senin gibi bir kan içici güzel aralarında yok.

Ey Fuzûlî, bir dert ortağı olursa gam çekmek kolaydır. Fakat asıl gam odur ki bende bin gam var bir tane bile dert ortağı yok.