Çağdaş Karaçay-Malkar edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan Alim Töppe, 1937 yılında, Rusya Federasyonuna bağlı Kabardey-Balkar Cumhuriyetinde, Köndelen köyünde doğmuştur. Babasının adı Muhammet'tir. Alim Töppe, henüz çocuk yaşta iken, 8 Mart 1944 tarihinde, halkıyla birlikte Kırgızistan’a sürgüne gitti. Bu sebeple ilk ve orta tahsilini sürgün yeri olan Kırgızistan'da yapmıştır. Yüksek tahsilini ise 1963 yılında Moskova’da Maksim Gorki Edebiyât Enstitüsünde tamamlamıştır.  Moskova’da yüksek tahsil yaptığı sırada tanıştığı Rus şairi Yevgeni Dolmatovski, Alim Töppe hakkında şöyle söylemektedir: “Edebiyat Enstitüsünde samimi ve coşkulu şiirler yazan genç bir Malkar şairiyle tanıştım. Kendisi şimdi yurduna döndü. Karaçay-Malkar çok güçlü bir şaire kavuştu.”

     Tahsilini tamamladıktan sonra memleketine dönerek bir süre “Kommunizmge Col” gazetesinde çalışmıştır. Daha sonra 1967 yılında Kabardey-Balkar Bilim ve Araştırma Enstitüsünde Uzman olarak göreve başlamıştır. 1971 yılında SSCB Yazarlar Birliğine üye olarak kabul edilen Alim Töppe, 1974 yılında tekrar Moskova’ya gitmiş ve Moskova Pedagoji Enstitüsünde edebiyat sahasında yüksek ihtisas yapmıştır. Yurduna döndükten sonra 1982 yılından itibaren uzun bir süre Kabardey-Balkar Yazarlar Birliği Genel Sekreteri olarak çalışmıştır.

     Edebiyat sahasında hem şiir ve hem de nesir türünde eserler veren Alim Töppe, genel olarak bütün edebiyatçılarda görüldüğü gibi, edebî hayatına önce şiir yazarak başlamıştır. Şiirlerinde destansı bir hava vardır. “Canım Sense” [Canım Sensin] adlı ilk şiir kitabı 1959 yılında yayınlanmıştır.

     Karaçay-Malkar edebiyatını geliştirme çabasında olan Alim Töppe, 1960’lı yılların ortalarından itibaren roman ve hikâye yazmaya ağırlık vermiştir. Yazarın “Cannetni Kızı” [Cennetin Kızı] adlı ilk hikâye kitabı 1966 yılında yayınlanmıştır. Alim Töppe, eserlerinde klasik Rus edebiyatı kalıplarında Karaçay-Malkar kültürünü başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Meselâ “Otluk Taşla” adlı [Çakmak Taşları, 1969] adlı romanında, yüksek dağlık arazilerde, zor şartlarda, kıt kanaat geçinen Malkarlıların kendi hallerindeki sade hayatını anlatmaktadır. Bir başka Malkarlı yazar İbrahim Baba [1936-2002] bu romanla ilgili olarak şunları söylemektedir: “Okuduğum bu romanda kusursuzluğun huzurunu buldum. Millî kültürümüzün dolu dolu anlatıldığı, edebî düzeyi yüksek bir eser.”

Bazı eserlerinde halkının tarihini, hayatını adeta bir panorama şeklinde anlatmaktadır. Bazı eserlerinde ise bizzat kendi hayat tecrübelerini anlatmaktadır. Alim Töppe’nin kendine has tarzının en belirgin özelliklerinden biri de eserlerindeki karakterlerin daima bilgilendirici ve öğretici olmasıdır. Bu tarzı bütün eserlerinde görmek mümkündür. Onu özgün ve farklı kılan da budur.

     1970-1980’li yıllar, Alim Töppe’nin, edebiyat sahasında, bilhassa nesir türünde artık olgunlaştığı dönemdir. O artık usta ve yaratıcı bir edebiyatçıdır. Kendisiyle aynı kuşakta yer alan yazarlardan bir adım öne geçmiştir. Yazar, millî kültür ve sanatını iyice özümsemiştir. Artık tek amacı ve çabası millî kültüre katkı sağlamaktır. Bu dönemde birbiri ardına eserler yayınlamıştır: “Taşıvul” [Hasat Zamanı, 1976], “Seni Carıgıñ” [Senin Işığın, 1977], “Azatlık” [Hürriyet, 1981], “Adamnı İçer Suvu” [İnsanın İçecek Suyu, 1984]…

     Yazar, “Taşıvul” [Hasat Zamanı, 1976] adlı romanında, nesirdeki ustalığı yakalamıştır. Bu eser, kurgu ve estetik bakımdan kusursuzdur. Romandaki karakterler okuyucuya mükemmel bir şekilde aktarılmaktadır. Romanın kahramanları bir yandan dış dünyaları bakımından çok canlı bir şekilde tasvir edilmiş, bir yandan da iç dünyaları, olaylar karşısındaki tepkileri, psikolojileri ustaca aktarılmıştır.