Beni şad eylemedin sen dahi naşâd olasın

Şu’le-i ah-i gariban gibi berbâd olasın

 

Künç-i hicrane olup sen de benim gibi esir

Ruz ü şeb destzen-i damen-i feryâd olasın

 

Vere nahl-i emelin meyve-i eşg-i hırman

Bir sitemkâre niyaz etmeğe mu’tâd olasın

 

Rûzigâr eylesün eflâke gubârın peyvend

Göreyim pâzede-i leşker-i bîdâd olasın

 

Telhkâm-i sitemin gör ne çekermiş bilesin

Sen de zehrabe hor-i kâse-i hussâd olasın

 

Eyledin Nabi-i biçareye çok cevr ü sitem

Yok ümidim ki mükâfatdan âzâd olasın

Fe‘ilâtün / Fe‘ilâtün / Fe‘ilâtün / Fe‘ilün

----------------------------
GÜNÜMÜZÜN TÜRKÇESİYLE

1. 
Beni sevindirmedin, sen de sevinmeyesin. Gariplerin âhının alevi gibi berbat olasın. 
     Nâbî bu beyitte, aşkına karşılık bulamadığı için üzüldüğünü ve sevgilinin de üzülmesini istiyor. Sevgiliye, gariplerin âhına gelesin diyor.
     Garîban, âh, şâd, nâşâd kelimeleri arasında tenâsüp sanatı vardır.

2. Sen de benim gibi ayrılık köşesine esir olup gece gündüz feryat eteğine el uzatasın. 
     Nâbî bu beyitte, kendisi gibi sevgilinin de acı çekmesini, feryat etmesini diliyor.
     Hicrân, feryad kelimeleri arasında tenâsüp sanatı vardır.

3. Bir zalime yalvarmaya alışasın da, arzunun fidanı sana mahrumiyet gözyaşının meyvesini versin.
     Nâbî bu beyitte, sevgilinin bir zalimin kötülüklerine gelmesini ve bu acıyla yaşamasını diliyor.

4. Dilerim, zulüm askerinin ayakları altında ezilesin de rüzgâr, senin tozunu feleklere savursun.
     Nâbî bu beyitte de kendisi gibi sevgilinin de acı çekmesini, kötülüklere gelmesini diliyor.

5. Kederli insanların sitemini gör, ne çektiklerini öğren. Sen de hased edenlerin kasesinde zehirli su içenlerden ol.

6. Çaresiz Nâbî’ye çok eziyet çektirdin, zulm ettin; bunun cezasından kurtulacağından hiç ümidim yok. 
     Nâbî bu beyitte, sevgilinin kendisine çok acı çektirdiğini ve bunun cezasından kurtulamayacağını belirtiyor.