Aşık Veysel’in vefatının 50.yıl dönümü 2023 yılı UNESCO konferansında alınan bir kararla “Aşık Veysel” yılı olarak ilan edildi. “2023- Aşık Veysel Yılı”nda Veysel'i anmak maksadıyla çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecek.

Âşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak hayatını kaybetti. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti.

Baba Ahmet Şatıroğlu’nun aldığı bağlamayla Veysel, önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Ahmet Kutsi Tecer tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Ahmet Kutsi Tecer tarafından verilen destekle birçok ili dolaşmaya başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Âşık Veysel’in çocuklarından öğretmen olan Bahri Şatıroğlu, babasının hayatını gün gün deftere almış ve pek çok çalışmaya kaynak kişi olarak katılmıştır. Ayrıca babasının saz ve söz geleneğini sürdürmektedir.

Veysel’in şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir. Tabiat, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) adlı kitaplarında toplandı. 1973 yılında akciğer kanseri sonucunda öldü. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.